Lübnan’ın Baalbek Şehri, Ateşkes Sonrası Yeniden İnşa Sürecine Girdi
Lübnan’ın Baalbek şehrine dönenler, ateşkesin ardından evlerini yeniden inşa etmek için kolları sıvadı. Tuğla ve metale vuran çekiç sesleri eşliğinde hayatlarına yeniden başlamaya çalışanların çabaları yürekleri sızlattı.
Son yılların en yıkıcı savaşlarından birinin ardından Baalbek’e dönen binlerce kişi, şehirdeki ağır hasarlı evlerine geri döndü. Genç kızlar antik Roma döneminden kalan tapınakların önünde selfie çekerken, heyecanlı genç erkekler motosikletleriyle sokakları turladı.
Şehir, İsrail bombardımanının yıkıcı etkileriyle sarsılmıştı. Bombalanan restoranlar, yıkılmış binalar ve kırılmış ağaçlar şehrin yaralarını gözler önüne seriyordu. Şehir sakinleri, pek çok kişinin enkaz altında olduğunu belirtirken, mahalleler tanınmaz hale gelmişti.
Mahallelerdeki Yıkım Gözler Önüne Serildi
Bir sokakta sağlam kalan birkaç ev arasında 79 yaşındaki Taflah Amar’ın hüznü yürekleri burktu. Amar, savunmasız olduğunu ve bu yıkımı hak etmediğini belirterek dökülen gözyaşlarıyla acısını paylaştı.
İsrail saldırıları nedeniyle evlerinden ayrı kalan yüz binlerce insan için eve dönüş buruk bir duygu yarattı. Hizbullah’ın hakimiyetindeki Baalbek’te geri dönenler, mahallelerinin yıkık dökük halini görünce şok oldu.
Baalbek, Lübnan’ın güneyinde yoğunlaşan İsrail ve Hizbullah arasındaki savaştan uzun bir süre kaçabildi. Ancak İsrail, son zamanlarda şehri hedef almaya başladı ve korkunç bir yıkıma yol açtı. Şehir sakinleri, tahliye emirleriyle karşı karşıya kalırken havadan bombalar yağdırıldı.
Beyrut’a yeni dönen restoran sahibi Basma Yaghi, restoranının niçin hedef alındığını anlayamadı. Yaghi, geçen yaz düğünlerin yapıldığı mekanın enkaza dönüşünü izlerken içi burkuldu.
Şehirde Kalanlar Savaşın Şiddetini Hazırlıksız Yakaladı
Şehirde kalan az sayıdaki kişi, İsrail’in şiddetli bombardımanına karşı hazırlıksız yakalandı. Bazıları ateşkesin kalıcı olacağına inanmakta zorlanırken, hava saldırılarının durmasıyla bir nebze rahatladı.
Evinde tozlar içinde oturan Hind Saydah, yaşanan ağır bombardımanın tahminlerinin ötesinde olduğunu dile getirdi. Balbek’in son zamanlarında sıkça söylenen bir atasözüyle durumu özetledi: “Evini geride bıraktığında kendi değerini geride bırakıyorsun.”
Kardeşiyle birlikte 150 yıllık evini devralan Hassan Saydah, mahallesinin yıkımını görmesine rağmen, buradan ayrılmanın imkansız olduğunu vurguladı. Evlerinin 15 bin dolarlık zarar gördüğünü belirten Saydah, yaşadığı şehre olan bağlılığını dile getirdi.
Hayatını Baalbek’te geçirmiş Samia Baalbaki ise şehri terk etmek zorunda kalanlardandı. Geri dönen Baalbaki, savaşın ve beraberinde getirdiği belirsizliklerin anlamını kavramakta güçlük çektiğini ifade etti.
“Evimiz Yıkıldı, Liderimiz Gitti”
Şehirde Hizbullah’a olan destek halen güçlüydü. Sokaklarda öldürülen Hizbullah liderlerinin posterleri hala gözlemleniyordu. Hasan Nasrallah, Hashem Safieddine ve Fouad Shukur’un İsrail saldırılarında hayatını kaybetmesi, Baalbaki gibi birçok şehir sakini için büyük bir kayıptı.
Diğer reklam panoları ise patlamamış füzelerin tehlikesine dikkat çekerken, Lübnan ordusu tarafından hala imha edilen füzelerin varlığı endişe yaratıyordu. Ancak şehir yavaş yavaş eski canlı yaşamına kavuşurken, pazar yerleri tekrar dolup taşıyordu.
Otobüs şoförü Mahdi Zeinnedine için ise tek önemli olan çocuklarının güvenle evlerine döneceği anı beklemekti. Savaş sırasında çocuklarını Suriye’ye gönderen Zeinnedine, ateşkesin geri dönmelerine olanak tanıyacağı umuduyla mutlulukla gülümsemenin hayalini kurdu. “Artık tavuk ızgara yapabiliriz,” diyerek umut dolu bir şekilde konuştu.